Ne zaman atla ilgili bir kitabın kapağını açsam içimde tarifi olmayan bir duygunun coştuğunu, içim içime sığmadığını, bu alanda bir şeyler yapma duygusunun şaha kalktığını hissediyorum. Hele bir de açtığım kitapta fotoğraflar varsa değmeyin keyfime… Fotoğraflara bakar türlü hayaller kurarım, hayallere sığmaz boşlukta koşar koşar, gerçek mi düş mü bu yaşadıklarım deyip yaslanabileceğim sert bir zemin ararım.

Reşat Köstem’in kaleminden çıkan “Bir Atçının Portresi Özdemir Atman” adlı kitap, 19 bölümden oluşup 356 sayfandan oluşmaktadır. İçinde birçok kitap ve belge barındırır.

Yüzbaşı Ahmet’le başlayan bu eşsiz hikayenin fazla içine girmeden etrafında dolaşarak bir noktayı okuyucuya işaret etmek istiyorum.71. sayfada yer alan aşağıdaki bölümde Özdemir Atman’ın eşi Meral Hanım, duygularını şu şekilde dile getirmiştir:

“Çok keyifli bir hayat sürdüm…

Ben hâlâ elime iğne iplik alıp söküğümü dikemem ama “Sen bunu yaparsın” diyerek bana atlara blanket (battaniye) dikmeyi öğretti. Bunun için bir dikiş makinesi aldı ama kullanmayı bilmiyordum, önce onu öğretti. Ankara’daki evdeyiz, dikiş makinesi camın önünde… O gösteriyor, ben dikiyorum, konu komşu da bizi seyrediyor… Ürkerek başladım, sonra zevkle devam ettim. İlkini üç günde bitirmiştim, daha sonra günde bir blanket dikmeye başladım. Bence önemli olan bir işi birlikte severek yapmak. Biz Özdemir’le her şeyi böyle yaptık; güzel günlerimiz oldu.” diye biten Meral Atman Hanımefendi’nin bu  sözleri, Özdemir Bey’in arkasındaki asıl gücü gösteriyor.

Özdemir Bey’in ‘Sen bunu yaparsın’ hamlesi ortak bir paylaşım alanı yaratmıştır. Bu hamleye karşı da Hanımefendi gereken saygı ve emeği göstermiştir. Bu başarının arkasındaki gizem, benim pencereme bu şekilde yansıdı. İçinde olduğumuz ruh hali, yaşadığımız insanlar pencerenin görme genişliğini etkiler. Belki gerçeği belki gerçeğin bir parçasını belki de gerçekle alakası olmayan şeyler bizlere göründü. Bu ilişkiye anlamlar yüklemek benim haddime değil. Ama buna tahmin diyebiliriz. Bu sözler hayatıma yeni anlamlar yükledi. Sevdiklerimizi sevdiklerimizle tanıştırmak onları ortak etmek, ortak paylaşım alanı yaratmak bundan sonra hayat düsturum olacaktır. Yarış tarihi açısından böylesine müstesna bir eserin yazılmasını üstlenen Reşat Köstem’e, tarihi bir bilinçle hareket eden Atman ailesine ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. At sarrafı olan Özdemir Atman’ın hayatının anlattıldığı bu eser, atçılık camiası adına yapılmış büyük bir jesttir.