
Yazarımız Gökhan Ormancı, yarış pistlerinin başarılı ve genç jokeylerinden Ali Kaçmaz ile sizler için konuştu…
– Seni daha yakından tanımak isteyen yarış sever dostlarımız için bize kendinden bahseder misin?
Ali Kaçmaz: 1 Ağustos 1995 İstanbul doğumluyum ilk ve ortaöğretimi İstanbul’da tamamladım. 2010 yılında Apranti okuluna kayıt oldum. 2012 yılında mezun oldum. 2013 yılında lisansımı alarak yarışlara başladım.
– Sahaların gülen yüzü Ali Kaçmaz 5377 yarış ve 500 Birincilik… Seni kutluyorum. Bu performansın içerisinde Antalya hipodromu hariç bütün illerde yarış kazanmış lığın var. Bugün geldiğin bu noktanın en büyük sırrı nedir?
Ali Kaçmaz: Öncelikle çok teşekkür ederim Gökhan abi, gerçekten bu durumlara gelmek kolay olmadı. Çok çalıştım mücadele ettim ve kendime güvendim. Ayrıca atlara olan sevgim ve iletişimim başarımın en büyük sırrı diyebilirim. İlk yarışımı Adana’da kazandım sonra Doğu illerinde şans bulmaya başladım oralarda yarış tecrübem oldukça arttı. Özellikle Şanlıurfa’da at sahipleri bana güvendi ve kendimi ispatlamaya başladım. Türkiye’nin bütün hipodromlarında şans buldum ve kazandım. Geçen sene açılan Antalya hipodromunda henüz yarış binmedim. Şimdi ki hedefim orada kazanıp yeni hipodromlarla seriyi devam ettirmek.
– Mesleki kariyerinde arkaya dönüp baktığın zaman şimdiki Ali Kaçmaz ile geride bıraktığın Ali Kaçmaz arasındaki farkı bize yorumlar mısın?
Ali Kaçmaz: Tabi ilk zamanlar tecrübeli değildim, hırslı ve istekliydim çünkü isteyerek ve severek yaptığım bir mesleği seçtim. Aralarındaki farkı yorumlayacak olursam tecrübe kazandım ve nerede ne yapacağını bilen, atla uyumlu bir Ali Kaçmaz oldu.
– Özellikle Adana hipodromunda 248 birincilik ile daha başarılı olduğun görünüyor bunun nedeni nedir?
Ali Kaçmaz: İstanbul’da Apranti okulundan mezun olduktan sonra Başkanım Serdal Adalı’nın ekibiyle Adana maceram başladı. Burada başarılı olacağıma inandım ve ilk yarışımı Adana’da kazandım. Ayrıca Adanalı yarış severlere de teşekkürü bir borç bilirim. Çünkü onların bana olan desteği, bana olan sevgisini hiç bir yerde görmedim. Beni motive etmeleri sevgi gösterisinde bulunmaları Adana’da olan birinciliklerimin en büyük nedeni diyebilirim.
– En sevdiğin safkan, unutamadığın yarış, en sevdiğim hipodrom?
Ali Kaçmaz: En sevdiğim safkan Ulubaş onunla ilk Grup zaferimi elde ettim. Benim için çok özel bir safkan. Unutamadığım yarış Bursa’da G3 Ertuğrul Gazi Koşusu… The Derwish yarışı gerçekten tarifi olmayan duygular içinde olduğum bir yarıştı o yarışı asla unutmam.
Aslında hipodromlarımızın hepsini seviyorum çünkü onlar bizim evimiz gibi oldu. Huzuru mutluluğu bulduğumuz yer. Sıralamam gerekirse en çok Adana Hipodromunu seviyorum sonra İstanbul Hipodromu geliyor.
– Katıldığın yarışlarda totem yapıyor musun?
Ali Kaçmaz: Yarışlara başlamadan totem yapıyorum kendimce başarılı olduğumu düşünüyorum. Padoğa gelirken en arkadan takip ederim, en son çıkarım… Bunun nedeni en arkada gelip en önde bitirmek. Bir diğer totemim start içerinde yarışa başlamadan önce atımla konuşmak, iki gözünü de sevmek ve ona şans öpücüğü vermek.
– Bize biraz da sosyal hayatından bahseder misin?
Ali Kaçmaz: Futbolu ve oynamayı çok seviyorum Fenerbahçe taraftarıyım maçları izlemeyi seviyorum aynı zamanda doğayı gezmeyi, balık tutmayı seviyorum.
– Mesleki tecrübene dayanarak mesleğe yeni başlayan apranti kardeşlerine bir mesajın olacak mı?
Ali Kaçmaz: Öncelikle tüm Apranti kardeşlerime mesleki hayatlarında başarılar diliyorum. En önemlisi kendilerine inanmaları bu sevdaya dahil olduktan sonra tamamen atlarına ve işlerine odaklanmalı, işini severek ve çok çalışarak yapmalı, yarış binmek için çok aceleci davranmamalı, hazır hissettiği zaman yarışlara başlamalı ve son olarak gelecekte hepsi birer şampiyon jokey adayı olabilir ama hiç bir zaman nereden geldiğini unutmamalı.
– Sektöre dair bir mesajın var mı?
Ali Kaçmaz: Sektörümüz zaman geçtikçe geriye gidiyor ben bu duruma çok üzülüyorum. İsterim ki atlarımız jokeylerimiz dünya çapında yer edinsin ama maalesef eğitimden çok gerideyiz. Temennim sektörümüz Avrupa’da söz sahibi olmasıdır. Başkanıma ve yöneticilere başarılar diliyorum.
– Ve son olarak seni takip eden yarış sever dostlarımıza bir mesajın var mı?
Ali Kaçmaz: Yarış severler benim için çok değerlidir onları hipodromda görmekten mutluluk duyuyorum. Onların olmadığı bir dönem yaşamıştık, o dönem bir yanım eksik gibi hissediyordum gerçekten… Onların varlığını görmek yarışların zevkli geçmesine neden oluyor, onlara da buradan çok teşekkür ediyor, şansları bahtları açık olsun diyor hepsine sevgilerimi gönderiyorum.
Bu güzel sohbet için Yarışdergisi.com adına ve tüm yarış severler adına sana teşekkür ediyorum…
Yolu açık olsun ayrıca The Derwish sprinti gerçekten unutulacak gibi değil.
Genelde hafif sikletli atlarda sanş taniyorlar. Normal 56-60 kilo arasi atlarda daha çok sans almak istemesi lazim. Menejerini veya at sahibi antrenor her ne onlarla olan diyaloglugu muhabbeti mi gelistirirsin bilmem. O tarz atlarda daha cok sanş bulmak extra mi calişirsin? Tum ahirin atlarina geliri olsun olmasin binmek mi dersin? Nasil yapiyorsunuz bilmiyorum. Ama gercekten bir level atlamak isteniliyorsa sadece hafif siklet atlarinile yetinir olmaman lazim. İstanbul’ da bineceksin. Hangi yönünde begenmiyorlarsa o yonunu gelistirmelisin. İstanbul’ da daha cok binmenin yollarina bakmalisin. Pastadan pay almak icin daha cok calişmalisin. Ben de varim oppsss demelisin. Nasil denir bilmiyorum? Ona kafa yormak lazim.