TYAYSD’den BAKANLIĞA Destek ve Teşekkür…

Tarih: 24/12/2018

Sayı: 2018/639

T.C. TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI

YÜKSEK KOMİSERLER KURULU BAŞKANLIĞINA /  ANKARA

İkgi: 28/09/2018 tarih 501 sayılı yazımız

KONU : “At Yarışları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”

20 Aralık 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak 01.01.2019’tan itibaren yürürlüğe girecek olan “At Yarışları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yarışçılığımızda radikal sayılabilecek çok önemli değişiklikleri ile bir anda camiamızın gündemine oturmuştur.

TYAYSD Yönetim Kurulu olarak göreve geldiğimiz tarihten itibaren Türk atçılığının bekası ve at sahipleri ve yetiştiricilerimizin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda at yarışları ve at yetiştiriciliği hakkındaki mevzuatlarda günümüz şartlarına paralel olarak bazı değişiklerin yapılmasının zaruri olduğu hususundaki görüş ve önerilerimiz her vesile de makamlarınıza sunulmuş ve atçılık kamuoyuna açıklanmıştır. Sektörde “Çatı Dernek” olarak 2016 yılında yapılan Çalıştay’da da ifade etmiş olduğumuz ve Otorite YKK ve Yarış Müessesi TJK ile yapılan yazışmalar ve istişarelerde belirttiğimiz üzere, atçılık endüstrisinde yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılmasına imkân veren bazı değişikliklerin yapılarak hayata geçirildiğini memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz.

Söz konusu yönetmelik ile özellikle “At Sahibi Primi”, Jokey Mont Oranları, At Sahibi Belgesi Vizesi konularında yapılan değişiklikler At Sahiplerinin son yıllarda yaşamakta olduğu maddi sıkıntıları bir nebze olsun hafifletmeye yardımcı olacaktır. Bu değişiklikler mevcut at sahiplerinin daha güvenli olarak atçılığa devam etmeleri, sektöre girmek isteyen yeni at sahiplerini ise özendirici niteliktedir. “At Sahibi Primi” ni önerimizin ana gayesi at sahiplerinin almış oldukları risklere karşı tüm dünya atçılık ülkelerinde olduğu gibi alınan maddi risk karşılığında yapılan yatırıma net bir geri dönüş sağlamak ve at sahipliğini ve yatırımı özendirmektir. At yarışlarının paydaşlarının hepsi müşterek bahis gelirlerinden Yarış Müessesine ayrılan payın içerisinde en önemli ve hayati hususiyeti ile başta gelen fonu oluşturan yarış ikramiyeleri ve yetiştiricilik primlerinden elde ettikleri gelirlerle işleri yürütmekte ve yatırımlarına bir geri dönüş sağlamaya çalışmaktadırlar. Makamlarınızın bilgisi doğrultusunda uzun süredir Devletimizin ilgili kurum ve kuruluşlarının nazarı dikkatine sunulan hesaplamaya göre, atçılık sektöründeki tüm atları bir kişiye versek, 575 milyon TL. seviyelerine çıkarılan ve Dünya standartlarında olan yarış ikramiyesi ve yetiştiricilik primleri ile elde edilebilen gelirlere rağmen sektörde toplamda yılda 250-300 milyon TL. zarar ortaya çıkmaktadır.

Bu ortamda bir sektördeki bütün riskleri bir paydaşın üzerine yükleyerek o sektörde uzun vadeli sürdürülebilir bir yatırım iklimi yaratmak imkânsızdır. Nitekim son yıllarda yaşanan genel ekonomik konjuktüre de paralel olarak, sürekli zarar yazan atçılık sektörüne yatırım yapan sayısında arzu edilen gelişmeler sağlanamamaktadır. At sahibi istatistikleri de bu net bir şekilde durumu gözler önüne sermektedir. Bu ahvalde at sahipleri ve yetiştiriciler küçülmeye ve/veya tasfiyeye çalışarak risklerini azaltmanın yollarını aramaya çoktan başlamışlardır. Bu gün gelişmiş ülkelerdeki atçılık otorite ve müesseslerinin sektörde oluşan zararları kompanse etmek için genel giderleri azaltıcı radikal yapısal tedbirler aldıkları ve yarış ikramiyesi ve yetiştiricilik primlerinden ise feragati akıllarına bile getirmedikleri görülmektedir. Çünkü sektördeki yatırımcıyı tedirgin etmek sektöre verilecek en büyük zararın başında gelmektedir.

Ülkemizde bu günün şartlarında, at sahipliği sermaye/maddi gücü olan ve bu işi “hobi” olarak gören yatırımcıdan ziyade, at sahipliğini meslek haline getirerek, yetersiz sermayeli ve sadece kendi emeklerini ortaya koyarak at sahipliği yapmaya çalışan kişilerce yapılmaya çalışılmaktadır. At sahipliği bir meslek değil bir yatırımcı profilidir. At sahipliği meslek haline getirildiği tablonun sektörün geleceği için taşıdığı riskler ise malumunuzdur. Sektöre yeni sermaye koyulmasını zorlaştıran bir ortamın oluşmasının önlenmesi ve bilakis sermaye sahibi yatırımcıyı özendirecek bir iklimin yaratılması gereklidir. Bu bağlamda atçılığın bekası için sürdürülebilir bir finansal güvence yaratılması için at sahiplerinin sektörün yarattığı fondan koymuş oldukları sermayelerinin karşılığında “At Sahibi Primi” gibi belli net bir pay almasının sağlanması çok sağlıklı, doğru ve adaletli bir yaklaşımdır. Aksi takdirde bu kişilerin sektörden uzaklaşmaları ile tüm paydaşların nemalandığı pasta gittikçe küçülecek ve hatta yok olma durumuna gelecektir. Neticede herkes kaybetmiş olacaktır.

At yarışlarını vazgeçilmez ve en önemli paydaşları Antrenör, Jokey, apranti, idman jokeyi ve seyislerdir. Bu mesleklerde çalışan kişiler emeklerinin karşılığında pastadan paylarını almalıdır. Ücret ve/mont sistemi ile para kazanan bu kesimin maddi ve manevi ihtiyaçları pastanın el verdiği ölçülerde hakkaniyetli bir şekilde karşılanmalıdır. Bu amaçla yeni durumda bazı iyileştirmelerin yapılması için mevcut jokey binek ücretlerinden yaratılan fonun kullanılması ve/veya yeni bazı imkânları yaratılması söz konusudur. Bu konuda paydaşların temsilcileri makamlarınızın koordinesinde bir araya gelebilirler. Yönetmelikte yer alan yeni jokey/apranti mont oranlarının ise dünya örnekleri kıstas alınarak tespit edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Yeni şartların jokeyler arasında rekabeti de teşvik edeceği ön görülmektedir.  Netice de, yeni yönetmeliğin amacının jokeylerin gelirlerini kısıtlayarak bu paydan at sahiplerine para aktarılması olmadığı, bilakis sektörün bekası için adaletli ve hakça bir paylaşımın ortaya konularak geleceğin teminat altına alınması olduğu aşikârdır.

Atçılık sektörü bugüne gerçekleştirdiği tüm yatırımları müşterek bahislerden elde ettiği paylarla finanse etmiştir. Bir kasa ve bir masadan ibaret olmayan at yarışları ve yetiştiriciliğinin diğer sektörlerle sağladığı sinerji ile ülke ekonomisine ve istihdama katkısı Devletimiz tarafından yakından bilinmektedir. Müşterek bahisler olmazsa atçılıkta olmayacaktır. Müşterek bahislere iştirak eden yarışseverler ise en büyük velinimetimizdir. Yeni ve rasyonel vergi düzenlemeleri ile onlara da daha adaletli bir geri dönüşün yapılabilmesi yarış gelirlerinin artmasına ön ayak olacaktır. Bu konudaki iyileştirmeleri de sabırsızlıkla beklemekteyiz. Çünkü, yarış gelirlerinin artması ile tüm paydaşlara ve Devletimize çok daha iyi imkanlar sunulmasına olanak sağlanacaktır. TYAYSD olarak meriyete giren yeni yönetmelikler vesile ile atçılığımız için destek ve işbirliğini esirgemeyen ve kısa sürede bu değişiklikleri gerçekleştiren yarış otoritesi Yüksek Komiserle Kurulu ve yarış müessesi Türkiye Jokey Kulübü’ne atçımız adına şükran ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu bağlamda hâlihazırda meriyete girmesi uzun süredir beklenen benzer radikal kararların da bir an önce gerçekleşmesini diliyoruz. TYAYSD olarak atçılık hakkında yapılacak her türlü çalışmanın bir parçası olmak, katkıda bulunmak ve desteklemek en önemli düsturumuz olduğunu bir kez daha ifade ederken, çalışmalarınızda başarılarınızın devamını makamlarınıza arz ediyoruz.

Saygılarımızla,

 

Talip ÖZTÜRK

Başkan

 

Bilgi :Türkiye Jokey Kulübü Yönetim Kurulu Başkanlığı

 

News Reporter

3 thoughts on “TYAYSD’den BAKANLIĞA Destek ve Teşekkür…

  1. At sahiplerinin masrafı varda jokeylerin aprantilerin masrafı yokmu bir şehirden diğerine gitme gelme yeme içme konaklama masrafları hele birde derece yapamamissan hepsi cepten ve bu insanların hiç birinin sgk ları yok sadece kazandıkları zaman para kazanacaklar aynı zamanda birikim yapıp geleceklerini hatırlayacaklardır önce bakanlık bunların çalışma ve Sosyal güvenliklerini saglamalidir hem tjk jokey e ve aprantiye farklı prim verirken komiserler kurulu tarafından verilen cezalarda ceza oranı ikisinede aynı aprantinin cezasının jokey in aldığı cezanın yarısı kadar olması gerekir özellikle aprantilerin bu sistemde ayakta durmasını çok zor kilo indirimleride azaltıldı tjk apranti eğitim merkezinde büyük yatırım yaparak bu çocukları yetistiriyor ama daha sonra ayakta durabilmeleri için hiç bir şey yapmıyor saldım çayıra mevlam kayıra daha sonra antronerlerin at sahiplerinin kölesi oluyorlar bu sebepten bu kararları alanlar bidahaki düşünüp özellikle yol harcırahlarını ve sosyal güvenlikleri bir şekilde çözülmeli ve ceza oranları aprantinin ve jokeyin aldığı ikramiye yüzdesini göre verilmelidir en iyi yatırım insana yapılan yatırımdır unutulmamalıdır

  2. Yarışsever adına ne var kanunda sayın talip.toplanan paranın yarısından çoğunu kes.yatırdığın biletten kes.tutturduğun biletten yüzde 20..ohhh ne güzel dünya.artık kendin oynarsın bundan sonra..atlarınızada kendiniz binin..takılın işte kendi kendinize…bakalım nolucak sonu filmin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir