24 Şubat 2019 Pazar günü yapılan Türkiye Jokey Kulübü 2019 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında, Yönetim Kurulu faaliyetlerinin lehinde veya aleyhinde söz alan Yönetim Kurulu üyelerinden Ahmet Özbelge’nin konuşmasından tutabildiğimiz notlar;
Ahmet Özbelge (Yönetim Kurulu Üyesi);
Sayın Divan, Yönetim Kurulu, değerli Genel Kurulu üyeleri hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün son senelerde gördüğümüz en olumlu, en olgun genel kurullardan birini yaşıyoruz. Onun için de herkese çok teşekkür ederiz. Tabii ki eleştiriler, övgüler olacak. Biz de onlara cevap vereceğiz. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum; Biz sadece Atçılığın menfaati için çalışıyoruz Serdar Bey… Hiçbir şahsi menfaat ile çalışmıyoruz. O soruyu sordunuz cevap vereyim. Kurumlarda devamlılık esastır, Şeref bey üstüne alındı, ben de üzüldüm açıkçası…
Şimdi çalışmalar yapılıyor, herkes bir yenilik için bir çalışma yapıyor. Şeref bey emek vermiş değil mi? Çalışma yapmışlar. Bu çalışmanın içinde yanlış şeyler olabilir. Bunlar bilerek değil, bir maddi hata neticesinde de olabilir ama bunun sonuçları var! Bu hatalar nedeniyle yetiştiricilerin çok büyük mağduriyetleri oldu. İnsanlar yurtdışından 1 sene önce aldıkları kısraklarını aylarca getiremediler. İnanılmaz maddi külfetlerle karşılaştılar. Onların haklarını ve hukuklarını da koruduk. Bu hataları düzelttik Yapmasaydık yurtdışındaki kısraklardan hiç bir tanesi Türkiye’ye gelemezdi. Ek 1 madde koyduk ve süreyi biraz uzatıp onlara ithal hakkı tanıdık. Bu maddi hata yüzünden burada kimseye de suçlamıyorum. Yanlış bir şey olmasın, yani Şeref bey bir çalışma hazırlamışlardı soy kütüğü ile ilgili, ithal edilecek kısraklarla ve aygırlarla ilgili, onu da biraz yumuşattık.
23 Haziran’da çıkan yönetmelik değişikliğinde madde aynı şekilde duruyor, devlette bir prensip vardır kanun ve yönetmelikler de onun ruhu esastır. Bu maddenin ruhu nedir? Yetiştiriciliği primi ödemesi konusunda madde diyor ki; siz Türkiye’den yurtdışına bir kısrak gönderirseniz, bu kısrak Türkiye’deki bir aygırdan gebe olursa, onun orada doğacak tayı %100 ikramiyeye koşacak ve Yetiştiricilik primi alacak.
Bu kısrak orada tohumlanıp geriye getirildiği zaman Türkiye’de doğan tayı da aynı şartlara sahip olacak. Bu maddenin ruhu budur. Şimdi orada daha açık yazılabilir miydi? Yazılabilirdi. Öyle yazıyormuş, ona da dokunulmamış. Bakın o kadar çok yönetmelik değişikliği ve madde vardı ki, bazı şeyler hiç üstünden geçilmedi. Ama bu maddenin aslında tekrardan değiştirilmesinin bir tek sebebi vardır. O maddenin sonunda şunu söylüyordu, diyordu ki; ‘Yetiştiricilik Primi ödenmez’ ve biz aylarca YKK tarafından idareten Yetiştiricilik Primi ödedik. Böyle bir şey olabilir mi?
Şimdi hal böyle olunca bu madde bu şekilde geldi. O maddede aslında bir nokta var, yani burada evet karışıklık olabilir ama teknik olarak da şöyle bir madde var; Bir kısrak Türkiye’den çıktıktan 9 ay sonra Türk soy kütüğünden uluslararası kurallara göre çıkar. Şimdi bakın aynen şöyle diyor; Türk soy kütüğüne kayıtlı Türkiye’de doğmuş atlar ile Türk soy kütüğüne kayıtlı olup aşım yaptırılmak üzere yurtdışına giden kısraklardan doğan ve aynı yıl içinde Türkiye’ye getirilen atlara… Yani Türk soy kütüğüne kayıtlı olacak, yurt dışına gidecek tamam ama 9 ay sonra Türk soy kütüğünden çıkıyor artık… Yine de yönetmeliklerdeki bazı maddelerin daha net anlaşılabilir hale getirilmesi için de ne gerekiyorsa yaparız.
