
Tüm Dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini gösteren Covid-19’un yayılmasının önlenmesi ve bu hastalıkla mücadele kapsamında bir dizi önlemler alınmıştır. Bu yazının içeriği; başlığından da anlaşılacağı üzere Covid-19’un yayılmasının önlenmesi noktasında “sosyal izolasyonu bir üst seviyeye taşımak için” at yarışlarının ertelenmesine yönelik Bakan-Bakanlıkça alındığı ileri sürülen kararın “hukukiliği-yerindeliği ve Bakanlığın atçılığa bakışına” şahsi görüşlerimi içermektedir.
At yarışları camiasında ve Bakanlıkça bilindiği(!) üzere 06.01.2017 tarihinde, 29940 sayılı resmi gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren 680 sayılı KHK’nın 77. Maddesine göre; “6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna” bir madde eklenmiş ve EK MADDE 2 ile “Yurt içinde at yarışları düzenleme, …….. hak ve yetkilerine ilişkin lisanslar, topluca 01.01.2018 tarihinden itibaren 49 yıl süreyle Türkiye Varlık Fonuna verilmiştir. Yine aynı maddenin 3. Bendinde; “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, lisans süresince YURT İÇİNDE AT YARIŞLARI DÜZENLEYEMEZ, DÜZENLETEMEZ”. Hal böyleyken 20.03.2020 tarihinde Sayın Tarım Bakanımız Bekir Pakdemirli’nin televizyondan (!) “at yarışlarını da erteledik” şeklindeki beyanının YETKİ anlamında hukukiliğini bu yazının okurlarına bırakmaktayım. Zira “İDARENİN DÜZENLEYEMEDİĞİ-DÜZENLEME ANLAMINDA YETKİLİ OLMADIĞI BİR KONUDA ERTELEME YETKİSİNİN DE OLAMAYACAĞI” izahtan varestedir.
Bu arada belki Bakanlık yetkilileri okur diye bir hatırlatma ve küçük bir katkı daha yapayım; “at yarışları yönetmeliğinin 7. Maddesinde” YKK’nın görev ve yetkileri düzenlenmektedir. Bu maddenin “e” fıkrasına göre hala “at yarışlarını düzenlemek” konusunda yetkinin Y.K.K.’da olduğu belirtildiğinden hukuki metinler arasında çelişki yaratacak düzenlemelerin bir an önce giderilmesini sağlayın lütfen.
Dönelim tekrardan yazımıza. Velev ki bir an için Bakan – Bakanlığın at yarışlarını erteleme konusunda “yetkili” olduğunu kabul etsek dahi bu defa bu yetkinin nasıl kullanılacağı konusunda bize ışık tutan At Yarışları Yönetmeliği’nin 22. Maddesinin 2. Bendine bakalım. Söz konusu düzenlemeye göre; ….. “mücbir veya zorunlu sebepler göz önünde bulundurularak YKK kararı ve Yarış Otoritesi’nin onayı ile herhangi bir yarış sezonu iptal edilebilir, kısmen veya tamamen ertelenebilir veya …………… değiştirilebilir”. Şimdi hafızamızı pek zorlamadan tarihleri ve açıklamaları hatırlayalım. 20.03.2020 tarihinde Sayın Bakan Bekir Pakdemirli TV’den (!) bir açıklama yaparak at yarışlarının ertelendiğini duyurdu. Ancak biz atçılar olarak biliyoruz ki 2020 yılı Mart ayının 20’sine kadar Y.K.K. toplantısı icra edilmemiştir. Y.K.K toplantısı ancak 24.03.2020 tarihinde yapılabilmişti. Dolayısıyla “mücbir veya zorunlu sebepler göz önünde bulundurularak at yarışlarının ertelenebilmesi için “ÖNCELİKLE Y.K.K. karar almalı” ve müteakiben Yarış Otoritesi ve Bakanlık tarafından bunun onaylanması gerekmekteydi. Hal böyleyken at yarışlarının ertelenmesi kararı/işlemi “ŞEKİL” yönünden de usul ve yasalara aykırı olarak alınmış bir karar olarak gözükmektedir.
Son günlerde özellikle sosyal medyada da birçok at sahibi ve atçılık ile ilgili kişilerce, ertelenen koşuların ne zaman başlayacağı ve icra edileceğine yönelik tartışmalar yapılırken, klasik koşuların (Erkek Tay Deneme, Dişi Tay Deneme, Kısrak, Sait Akson, Mehmet Akif Ersoy, Gazi vb.) yapılma tarihleri olarak da Temmuz – Ağustos ayı gibi tarihler verilmektedir. Bu duruma ilişkin at yarışları yönetmeliğinin 22. Maddesinin 3. Fıkrası açık bir düzenleme getirmiş; “Belirli bir tarihte yapılması gereken koşu veya koşuların mücbir veya zorunlu sebepler yüzünden yapılamaması halinde, bu koşu veya koşular “en çok bir hafta süreyle” geri bırakılabilir. Bu süre içinde yapılamayan bu gibi koşular hiçbir işlem ve karara gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. Yani öyle Gazi Koşusu’nun veya diğer klasiklerin Temmuz – Ağustos ayında koşulması falan yönetmeliğe göre mümkün gözükmemektedir.
At yarışlarının ertelenmesinin hukukiliği hakkında dilimiz döndüğünce karalama yaptıktan sonra Bakanlığın atçılığa bakışına dair birkaç kelam etmek istiyorum. 10 Temmuz 2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmi Gazete ile yayınlanan “Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin” Ondördüncü Bölümü Tarım ve Orman Bakanlığı’na ayrılmıştır. Bu kararnamenin 410. Maddesinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın görev ve yetkileri 8 başlık halinde detaylıca sayılmış. Ancak bu görev ve yetkiler içinde ne yazık ki BİR TEK AT VEYA ATÇILIK kelimesi geçmemektedir.
Devam ediyoruz…
Aynı kararnamenin 412. Maddesinde de Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Hizmet Birimleri sayılmış. 21 hizmet birimi Başkanlık ve Genel Müdürlük olarak Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde hizmet vermekte. Birimleri tek tek saymayacağım ama “Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nden, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne kadar” geniş bir teşkilatlanma mevcut. Burada da AT VEYA ATÇILIĞA DAİR BİR HİZMET BİRİMİ/ BAŞKANLIK/ GENEL MÜDÜRLÜK ne yazık ki yok! Bacasız endüstri ya atçılık! Hani her gün milyonlarca TL devlete katkı sağlıyor, dolaylı olarak 200 bine yakın kişi ekmek yiyor ya, piyasa değeri milyarlar ile ölçülen, özelleştirilmesi düşünülen ve bunun için fiyatlandırma araştırmaları yapılan o büyük atçılık sektörünün Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde başlı başına/münhasıran ona özgülenmiş bir Başkanlığı veya Genel Müdürlüğü dahi bulunmamakta.
Hal böyleyken ya biz gerçek değiliz ya da Bakanlığın gerçekleri başka!.
Yazımı küçük bir öneri ile bitirmek istiyorum; TJK (at yarışları ile ilgili bu senede yetki alırsa) 2021 yılı bütçesini yaparken at yarışlarının ertelenmesinden kaynaklı olarak oluşan zararı gidermek ve atçıyı/at sahiplerini desteklemek için 15 Mart 2020 tarihine kadar Türkiye genelindeki hipodromlara ahır yazmış olan at sahiplerine; at sayısı ile belirlenecek belirli bir miktar kadar bedelin, bir kereye mahsus olmak üzere “destek-dayanışma primi” adı altında ödenmesi hususunda bütçeye bir kalem/ ödenek ekleyebilir ve at yarışlarının ertelenmesi sürecinde at sahiplerinin zararını bir nebze de olsa dindirebilir/ paylaşabilir. Tabi bunun için Bakanlık ile ciddi ve sıkı bir süreç yürütülmesi gerekiyor.
Sabır gösterip okuduğunuz için teşekkür ederim.
Selamlar..
Av. Utku Keleşoğlu
hukuki altyapıyı çok güzel özetlemişsiniz, teşekkürler. Ama 2021 yılından önce, ivedi olarak at sahipleri ve yetiştiricilere YKK tarafından 7000 nolu özel hesaptan da yardım yapılabilir mi, bunun hukuki altyapısı var mı sorusunu da cevaplarsanız çok iyi olur. Bu çok daha acil bir destek olabilir. Benim görüşüme göre sektör için en olası ve etkili destek bu olacaktır
Bir diğer önemli konu da belirttiğiniz gibi, iptal olan yarışların özellikle de klasik yarışların akibetinin ne olacağıdır. Bunun yasal çözümü YKK tarafından hali hazırdaki yıllık programının iptal edilerek yeni bir yıllık program hazırlanması olabilir mi?
Bakanımızın bu alanda hiç bilgilendirilmediği ve bu hususta at sahiplerinin hem bakanlık hem de Tjk tarafından mağdur olduğu ve olacağı aşıkardır.. Yanlıştan bir an önce dönülmesi ve hem Tjk nın hem de YKK nın acilen toplanması gerekiyor…
coksagol varolun iyi ki varsınız
Atçının, yetiştiricilerin, antrenörlerin,seyislerin mağdur olacağı aşikar hal böyle olunca bizlerden ziyade;
TJK
AT SAHİPLERİ
derneğinin mücadele vermesi gerekmiyor mu?
Bir ay, iki ay ancak dayanabilir insanlar.
Sonrası tufan.
Utku bey teşekkür ederim.idarenin At ve sigortalı seyis sayısına göre yardımı düşünmeli ayrıca çalıştığı bankalardan at sahiplerine faizsiz uzun vadeli kredi konusunda anlaşma yapabilmeli
Bilgilendirme için çok teşekkürler. Maalesef kara düzen bir sektör olduğunu birkez daha üzülerek görmekteyiz. Siyasi iktidarın yarış, yarisciliga bakış açısı ve konuya yabancı olması açıkçası sürpriz olmadi ki buna paralel olarak da alınan önlemler yazıda da belirtildiği gibi muhtelif yetki ihlalleri icermekte. Atciya asıl koyan kendi içinde camianın başta TJK olmak üzere derneklerde dahil bir duruş göstermemesi ve adeta üç maymunu oynaması. Daha bugün video konferans görüşmesi yapılması yeni akıllarına gelmiş.
( Bu girişimin sebebi de acaba dun sosyal medyada dönen yazışmalar olmuş olabilirmi acaba ? ) Bu dönemde asıl ödev sürecin normalleşmesi sonrası yarış programının nasıl yonetilecigidir buna ciddi bir hazırlık yapılmalıdır. Belirtilen hesapta birikmiş olan paranın da kullanilmasi söz konusu olar ise hangi kriterlere dayanarak ne şekilde destek olarak kullanılacağı şeffaf olarak ilan edilmelidir.
Yazınız için çok teşekkür ediyorum kendi adıma bilinçsizce giden bir gemi misali buz dagına vurdular bu sektörü ve herkez bir kenara çekilip seyrediyorlar
Utku Bey;
Kanunen hakları belirlenmiş Jokey Yardımlaşma Sandığındaki parayı bile hak sahiplerine ödemeyen bir devletin, hangi kanununu ve hangi yönetmeliğini ve uygulamasını kimi kime şikayet edeceksiniz. Anamızı ziyaret eden kadı hazretleri zaten
Güzel kaleme almışsınız teşekkürler…
Fakat yaşanan global ve tüm insanlığın yaşamını tehdit eden, Pandemi ilan edilmiş ve akibeti sadece tahminlerden ibaret yüzyılın felaketi!
Bende bir at sahibi ve yetiştirici olarak diyorum ki; devletimiz şuan hasta, çaresiz ve gelir akışı durmuş, işi batma aşamasına gelmiş, kimseye tam anlamıyla destek olamayıp yardım kampanyası başlatırken. Bunları düşünmek beklenti içine girmek sonuçta hayat kırıklığı yaratabilir. Bu zincirleme bir problem fakiri zengini herkesi zarara uğratan kimsenin lehine olmayan bir durum malesef. BiZler taleplerimizi oluşturalım, gereken yerlere isteklermizi belirtelim fakat hepimizin artık bir (b) planı olması gerekir…
Umudum en geç Haziran ayında seyircisiz bile olsa yarışların başlaması…
Bugün asgari ücret akışı durmuş, milyonlara 1000tl destek olabilmek için kampanya başlatılan ülkemizde yıllık yarış, proğ, ahır ücreti iaedesi vs… Çok arka sıralarda kalacaktır…
Tüm dualarımız insanlarımız, hepimiz için olsun.
Sayın utku bey bu camiada faaliyet gösteren bir at sahibi olarak yazdıklarınızı büyük bir heyecanla okudum ve inanın sizin gibi konunun uzmanı ark gördüğüm için mutlu oldum. sizin yaptığınız bu aydınlatmayı normalde tjk başkanı sayın serdar ADALI asli üyeler at sahipleri derneği ve tjk dan maaş alan hani şu ödemeler geçiktiğinde tjk adına ihtar çeken atçıyı icrayla tehtit eden avukatları varya işte onların yapmasını bekledim ancak içinde bulunduğumuz süreçte maalesef hepsi deve kuşu gibi kafasını kuma gömmüş vaziyetteler inanın bir at sahibi ve yetiştirici olarak hepsinden utanıyorum bu saatten sonra hepsinin canı cehenneme hepsi bu çatı altından defolup gitsinler yazık ya yeter bu kadar saçmalık olamaz söktörün anası ağlattılar adam gibi bir açıklama yapamayacak kadar acizler korkaklar. Sizinde ellerinize sağlık utku bey tekrar tşkr.
yazmiyayim,bos yere cirpinmaktan baska ise yaramaz diye düsünsemde yinede bi ses vermek saflari siklastirmak iyidir;yüzyilin felaketi diyor SKY,bence yüzyilin felaketi devletlesen su anki sistemler,hunharca gözü kara bir avuc zümre icin unufak edilen cevre,hayvanlar alemi,kisacasi kanser edilmis bir dünya,insanlik iyi erdemli duygulara bürünmedikce,aklin dahi birilerinin cikarina hizmet ettigi bilimsel olmayan bilimin düzmeceleriyle hawkinsin dedigi gibi birkac yüzyillik ömrü kalmis dünyanin,o halde ise bugünkü teknolojinin %90 nini bicak gibi kesip atmak ekolojiye topraga dayanismaya erdemli kisilige dönmek gerek,atciliga gelince su an cark furmus zarar hali mevcut diyor bir aekadas;devlet zor günlerin mahasebesini yapmiyor mu,zaten bos savurdugu,haksiz dagittigini,yolsuzlugu engellerse,dogru yönetilirse bunun gibi 50 kriz savar,yapilmasi gereken bu ay icinde yarislarin tekrar baslamasi.
(Hal böyleyken ya biz gerçek değiliz ya da Bakanlığın gerçekleri başka)
Hocam bence bakanlığın gerçekleri
Başka çok güzel özetlemişsiniz.
Uzunca bir süre yarışlar olmaz bu şartlarda kaldiki hipodramlaki at sahibi antrenör vede seyislerin %80 yıllardır hijyeni kurallarına uymadıkları gibi bir cognununda atçılık konusunda eğitim seviyesizligi herkesin malumudur İngiltere ve Amerika İrlanda’da seyislerin hipodromlarda ve padokta davranışlarına bakınız bizdeki seyislerin davranışlarına ör;birinin atı koşarken bu ülkelerde padokta en fazla 2 yada 3 kişi olurken bizde 10 kişi kavgaya gider gibi padaoktalr manken gibi kadınlar seyislik yaparken bizde Türkçe konuşmayan salya sümük elinde sigara cep tel at gezdirenlerenle dolu say say bitmez kumar endeksli bu sektör maalesef bu hantal zihniyetle emekler durur zihniyet degskli ve tümüyle yönetmelik elden geçirilip kaliteli bir yönetmelik gelmeli bu süreçte sürecek o kesi. Ör ;böyle banazlik olurmu 500.bin lira üstü taşınmazı veya ağır şartlar öne sürülerek at sahibi belgesi talep edilmektedir halbuki sahlarda pezeventen tutun pavyon sahiplerine ahlaksız bir çok kazançtan. Gelen kişilerin sırf parası var diye at şah.belgesi alıp bir çok kaliteli insanın bu belgeyi sırf şartları taşımıyor diye alamaması da manidardır ben şahsen atciligi çok sevmeme rağmen bu hantal kalitesiz ve eşitsiz zenginler kulübü zihniyeti olduğu sürece tjk batsada acımam .
Kulübümüz Başkanı Serdal Adalı 6 Nisan Pazartesi günü saat 20.00’de TJK TV ekranlarından nasıl bir açıklama yapıcak merakla bekliyorum sabırla bekleyip tekrar bi yorum yazıcam Birde bu kulüp yönetim biçimini tüm yarış camiası olarak sorgulamamız yapısının ve yönetim biçiminin değiştirilmesi husussunda at sahiplerinin muktedir olabileceğini düşünüyorum