Görünen o ki; 2024 yılı ülke atçılığında önemli yapısal değişikliklerin yaşanacağı bir yıl olacak.
Pazar günü Türkiye Jokey Kulübü Lokalinde gerçekleştirilen sohbet toplantısından edindiğimiz bilgilere ve Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Serdal Adalı’nın aynı akşam Gündem Özel programında verdiği ipuçlarına göre; Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Jokey Kulübü arasında bir anlaşma yapılması an meselesi haline gelmiş durumda…
Bilindiği gibi Türkiye Jokey Kulübü bu tarz uzun süreli bir sözleşmeyi epeydir istiyor ve bununla ilgili girişimlerde bulunuyordu. Kontrat yenilemeden, her sene yılbaşında kendiliğinden uzayan ev sahibi/kiracı ilişkisi yerine, yapılması gerekli olan önemli yatırımlar öncesinde uzun süreli bir akit arzu eden Kulübün, anlaşılan o ki bu isteği yakın zamanda yerine gelmiş olacak…
♦♦♦
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayı ile yürürlüğe girecek olan Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Jokey Kulübü arasındaki bu anlaşma ile ilgili detaylar iki kurum arasındaki gizlilik anlaşması nedeniyle net olarak dillendirilmiyor. Ancak Başkan Adalı 2024 yılının çok farklı bir yıl olacağını ve bu farklılığın at sahibinden yetiştiriciye, yarış severlerden kulüp personeline kadar her kesimin beklentilerini karşılayan, her paydaşa dokunan önemli yapısal değişiklikleri barındıracağını söylüyor…
Yine Başkan Adalı’nın açıklamalarına göre; bu anlaşmanın gerçekleşmesinden sonra Yarışseverlere geri ödenecek olan tevzie tabi oranlarda ciddi artışlar olacak ve bu da Türkiye Jokey Kulübünün gelirlerinin artmasını sağlayacak…
♦♦♦
Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Jokey Kulübü arasında uzun süreli bir anlaşma yapılması durumunda, meri 6132 ve 5602 Sayılı Kanunların ne olacağını açıkçası bilemiyorum. Ama basit bir mantıkla Tarım ve Orman Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının bu denklemin bir sekans dışında kalacaklarını söylemek sanırım yanlış olmaz.
Böyle bir durumda, yani özellikle Tarım ve Orman Bakanlığının yarış ve yetiştiriciliğin içerisindeki pozisyonunun ‘denetleyici’ bir yapıya dönüşmesi halinde, bazı görev ve sorumluluklar Türkiye Jokey Kulübüne devredilmiş olacak…
Yarış Takvimleri, Yarış Programları gibi çeşitli konularda yetkiler büyük ihtimalle Türkiye Jokey Kulübüne geçecek… Kulüp böylelikle siyasi baskılardan uzak, bir şirket yönetimi mantığıyla daha doğru ve hızlı adımlar atabilecek… Mesela; hangi şehirde, kaç gün ve hangi şartlarda yarış yapılacağına, ‘karlılık analizi’ üzerinden karar verip ona göre bir yarış takvimi planlayabilecek…
En başında yazdığım gibi yapılan açıklamalara bakıldığında 2024 yılı değişik bir yıl olacağa benziyor. Bu konuda şimdilik yazabileceklerim bunlar… Süreç içerisinde gelişmeleri takip edip yarış kamuoyunu daha fazla bilgilendirmeye gayret edeceğim.
Atahan Zilcioğlu
Umalım ki, sayın başkanın umduğu gibi gelişsin herşey. Ancak Ademi Merkeziyetçiliği en sert şekilde uygulayan ve giderekte uygulamaya devam edecek gibi görünen iktidarın, vidaları gevşeteceğini düşünmek biraz naiflik gibi geliyor bana. Sayıştay bile bağımsız değilken, Tarım Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının hangi faydayı görüp TJK nın önünü açacakları kuşkulu. Toplam havuzu büyütüp, devletin vergi gelirinin artacağı ihtimalii lle bunu yapacakları söylenebilir ancak şu unutulmasın. Bu yasa ile garanti altına alınmazsa, bir gece çıkarılacak yönetmelikle sadece havuz büyütülmüş olur. İçindeki fazla su yine tıpış tıpış devlete gider.
Atahan Bey güzel beklentilere ek olarak önemli gördüğüm bazı ekler yapmak isterim.
1. Komiserler Kurulu: Bildiğim kadarıyla T:C. Tarım Bakanlığı tarafından atanan kadrolar. Ve at yarışlarıyla ilgili olmadıklarını verdikleri standartsız kararlardan anlıyorum. Bu kadrolar T.J.K tarafından aktif jokeyliği bırakmış, jokeylerden seçilmeli.
2. Arap Atları: Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu sonrası bin bir fedakarlık ve özveriyle yapılan Arap atı ıslahı ile oluşan kan hatları artık iyice yok olmaya başladı.
1994 yılını milat kabul edip gün gün tutmuş olduğum istatistiklere göre, geçen zaman içinde ülkemize getirilen WAHO ya kayıtlı Arap aygırları ve Kaizbert sorunu sebebiyle ülkemize ait Arap atı kan hatları azalmaya başladı.
Günlük programlardaki Arap atı yarışlarına pedigri açısından istisnasız bakarım. Neredeyse kan hatları %70 e yakın dış hatlar olmakta, bizim kan hatlarımız azınlığa düşmekte. Bu sebeple Arap atçılığı konusunda ciddi bir çalıştay yapılması lazım.
3.Sınıf 3 yarışların yapıldığı Elazığ, Diyarbakır ve Şanlı Urfa da pist koşulları çok değişken. Pistlere serilen kum kalitesi her sene değişkenlik gösteriyor. Yarış dereceleri her sene uçurum derecesinde farklılık gösteriyor. Örneğin bir sene 1.12.00 öbür sene 1.19.00 sonraki sene 1.11.50 sonra 1.17.00 gibi…
Dere kumu anlıyorum ama pistin bir hızı vardır bu tutturulur.
4. Çim pistlerimiz rezalet durumda. Pist kalitesi çok kötü. Japonya da, Avustralya da ve diğerlerinde halı gibi sahalarda koşulan pistlere bakınca çok kötü durumdayız. Son düzlüklerdeki çukurlar da cabası.
5. İstanbul, Ankara harici, buralara da eh diyorum. Yayın kalitesi rezalet. Hangi kameralarla çekiliyor bilmiyorum ancak çok çok kötü.
Bir yarış sever olarak, hayvan sever, at sever olarak aklıma ilk gelenler bunlar.
Saygılarımla,
Yarışçilikta İstanbul kraldir. İstanbul bir yana diğer hipodrumlar bir yana. İstanbul’ da yarış varsa tevzi hiç bir yer geçemez. Bu net. Yarış sezonunda İstanbul’da daha çok yarış konulmali. Normal sezonda cumartesi akşamı İzmir . Yine cumartesi akşamına İstanbul programi olsun. Ankara’da yarış binmeyen jokeylerle bile. İzmir’ in tevzisini tutarak geçer. Bir bültende yariş sever ne görmek ister. İyi atlar. İyi jokeyler. İstanbul programinda sadece sezonda tek bir gün akşam yarişlarinin olması kimsenin garibine gitmiyor mu? Şanlıurfa Diyarbakır Elazığ ışıklandırması ne kadar kotu öyle. Çamur gibi görüntü kamera çekimi leş gibi. Sanki 2000 öncesi analog yayını gibi. Işık yetersiz. Kapkaranlikta yariş koşuluyor. Ekranda. Görülen bu. Bu anlaşma olayı olsun. Bir dizi düzeltilmesi gereken acil işler var. Yarış severin biraz para kazanacağı oyunlar getirin. Tutttugun atın ilk ikiye ilk üçe girmesi. At geçmece. Tabiki cazip oranlarla geleli. İddaaya biraz rakip olacağım dersen yapman lazım. Haaa ben iddaa beni her türlü ezer ben baş edemem diyorsanız orası ayrı. Baş edecek birisini seçin. Yeni oyuncular lazım. Yoksa sektör ilerleyen zamanda illaki daralacak. Kaçiş yok.