
İRLANDA, İNGİLTERE VE FRANSA DERBİLERİ
Epsom’da Şoklanıp, Chantilly’de Uyandık…

Cumartesi günkü İngiltere Derbisi’ni izledikten sonra “Yoksa biz boş işlerle mi uğraşıyoruz?” diye düşünmedim değil… “O böyle koştu da, öteki son 1000’ini şöyle yaptı da, ama diğerinin jokeyi de böyle yapmasa…” diye konuşup duruyoruz. 30 Ağustos günü bu söylediklerimizin üstüne bir bardak “soğuk” su içebiliriz…
Önce “Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek” gerek…
Yarış ve yetiştiriciliğin Avrupa’daki merkezleri sayılacak İngiltere, İrlanda ve Fransa gibi üç ülkede, üçü derbi, ikisi kısrak koşusu olmak üzere beş klasik koşuyu geride bıraktık. Coolmore ve “O’Brien Family” bu koşuların dördünü kazanmakla kalmadı, bir anlamda 2020 sezonunu domine ettiler. İrlanda Derbisi’nde ilk dört, İngiltere’de birinci ve üçüncü; İngiltere Kısrak Koşusu’nda birinci (ikinci olan tayın antrenörü de A O’Brien ve tayın babası Galileo), Fransa Kısrak Koşusu’nda (Prix Diane) birinci ve üçüncüler onların atları. Prix Diane’i kazanan Fancy Blue, geçen yıl maiden’dan jokeyi Donnacho A O’Brien ile çıkmıştı. Aidan’ın oğlu Donnacha, atın bu yıl antrenörü oldu ve ilk klasik koşusunu kazandı.
Darley’in “Amiral Aygırı” Shamardal ile geçen yıl yaptığı büyük çıkış, Coolmore ve Galileo’nun tahtlarını biraz sallar gibi oldu ama ne mümkün… Yine aynı bayrak zirvede. Şurada üç beş satıra sığdırdığımız başarılar yıllar boyu konuşulur.
Madalyonun öbür yüzüne gelecek olursak…

İngiltere Derbisi’ne baksanıza. İrlanda’nın Curragh Hipodromu’nda maiden’dan çıkan Serpentine, tam yedi gün sonra İngiltere’nin Epsom Hipodromu’nda beş buçuk boy farkla, Derbi kazanıyor. Antrenör Aidan O’Brien jokeyine; “Bir şeyleri doğru yaparsak at kazanabilir” demiş de… O’Brien sana gökyüzünün yeşil olduğunu söylerse ona inanırmışsın da. Tamam, biz de inandık yeşil…
Bendeniz Televizyona bakmakta biraz gecikince, ikiye bölünmüş ekranın solunda bir hareketler gördüm ama “herhalde starta gidiyorlar” dedim. Meğer koşu başlamış, ilk 1000’e geliyorlarmış. TJK TV’yi dava etsem, kazanırım(!) Kendimi otorite yerine koyacak değilim ama “Bu yıl ki Epsom Derbi nasıl bir koşu oldu?” diye soranlara, Bektaşi’nin şarap seçimi gibi hiç düşünmeden “en kötüsü bu” derim…
Kovid-19 nedeniyle aynı güne sıkışan Kısrak Koşusu’nu (Oaks) da yine Galileo yavrusu, yine “aynı firmanın” tayı, aynı pist ve mesafede 2:34:06 ile bu koşunun en hızlı derecesini yaparak dokuz boy önde kazandı. Serpentin’in derecesi de 2:34.43. Tamam, rahmetli Özdemir Atman haklı. Atlar saate karşı koşmazlar ama saatle de bu kadar inatlaşmazlar.
Kazanana “tebrik etmekten başka” lafımız olamaz. Coolmore, Aidan O’Brien ve Galileo… Aynı gün İngiltere’nin iki klasik koşusunu da kazanıyor. Bu iş “her yiğidin değil, er yiğidin” harcı… Zaten koşu sonrasındaki eleştiri okları; “daha karpuz keseceydik” misali bekleyen jokeylerle , bunu ön göremeyen ilgililere saplandı… Bir de bizim jokeyleri tempo bilmiyorlar diye eleştiririz. Bunlar “temponun ruhuna Fatiha” okuttular…

Sırası gelmişken şunu da söylemek gerek. Kısrak koşusu ve kazanan dişi tay Love, her yönüyle derbinin önüne geçti. Gerçi onun ayak seslerini daha 1000 Guineas’ta duymuştuk. Hatta tayı o gün padokta görünce, “bu erkek dişilerin arasına nasıl karışmış” diye şakalaştık. Ayağı düz bassın, Love çok güzel bir tay. Biraz iddialı olacak ama Enable’ı gündemden düşürebilir…
İngiltere’yi böyle tamamladıktan bir gün sonra, aynı konulu ama farklı senaryoları olan koşuları Fransa’nın Chantilly Hipodromu’nda izledik…
2100 metrelik Fransız Derbisi’ni kazanan John Gosden’ın antrene ettiği Mishriff oldu. Bu tay kum pistteki Suudi Arabistan Derbisi’ni ikinci tamamlamıştı. Newmarket’te kolay kazandığı bir listed koşu sonrası, 2100 metrelik buraya geldi. Make Believe yavrusu Mishriff koşuyu ön grupta kabul etti ve son 100 metreye kadar yol bulmakta da hayli zorlandı. Sondaki güçlü sprintini belki de buna borçlu… Victor Ludorum ile en geride bekleyip, koşuyu kısaltmağa çalışan Mickael Barzalona, bunu başardı. İstediğini başardı ama istediği sonucu alamadı… Bu nasıl oldu derseniz; startla birlikte çok daha iyi yerlere konuşlanan Mishriff ve Summit’le aradaki farkı kapatmağa uğraşırken gücünün bir bölümünü tüketip, son 200’de kazanacak gibi olduğu koşuyu güçlükle üçüncü tamamlayabildi. Bu koşunun bence iki ilginç notu daha var. Birincisi John Gosden “ustanın” ilk Fransız Derbisi galibiyeti, ikincisi de 2:04:01 ile 2100 metrelik en hızlı Fransız Derbisi’nin koşulması. Buna “İlklerin Derbisi” diyebiliriz…

Fransa Kısrak Koşusu’nda “süper” bir mücadele izledik… Öndeki Alpina Star ile Fancy Blue starttan bitişe kadar birbirlerine hiç nefes aldırmadı. Hemen dışlarında da Raabiah onları kaçırmamağa uğraşıyordu. Son 200’de İrlanda Dişi Tay Deneme galibi Peaceful da aralarına katılınca, “hiç bitmesin” dediğimiz bir koşu izledik… Sonraki her metrede de kazanmayı hak eden ismin Fancy Blue olduğunu açıkça gördük. 2:05.46 bu koşunun en iyi ikinci derecesi gerçekleşti ve ilk dört tay arasındaki farklar; burun, baş, baş… Daha ne diyebiliriz?
Artık sıra bizim koşularda…